Tarafların boşanma sürecine girmesiyle birlikte gündeme gelen önemli sorunlardan birisi de müşterek çocukların bakım giderlerinin yanı sıra eğitim giderleridir. Bilhassa ergin olan ve fakat eğitimine devam eden müşterek çocuklar ekonomik olarak desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Kural olarak iştirak nafakası ergin olmayan müşterek çocuklar için söz konusu olur, ancak eğitim hayatına devam eden ergin müşterek çocuk için yasa koyucu bu mağduriyetin giderilmesini hedeflemiştir.
Medeni Kanunumuzun 327.maddesi uyarınca çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanması gerekmektedir. Yine Medeni Kanunumuzun 328/2.maddesine göre çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Medeni Kanunumuzun 328/2 maddesinde düzenlenen bu hükme doktrinde eğitim nafakası denmektedir.
Yargıtay kararları incelendiğinde; lisans eğitimine başlayan ve daha çok harcama yapması gereken ergin çocuğun, eğitimi tamamlanıncaya kadar ana ve babasından nafaka isteyebileceği belirtilmiştir. Belirtmek gerekir ki; dört yıllık lisans eğitiminin yanı sıra yüksek lisans eğitimi de bu kapsamda değerlendirilmektedir.
TMK 328/2 fıkrası uyarınca, eğitimine devam eden ergin çocuğa ödenen nafaka bakımından herhangi bir yaş sınırı söz konusu değildir. TMK 328/2 uyarınca nafaka ödemenin durum ve koşullara göre ana ve babadan beklenebilir olması gerekir. Davalı taraf yalnızca nafaka ödemesinin kendisinden beklenebilir olmadığını ispat ederek nafaka ödemekten kurtulabilecektir.
Eğitim nafakası, eğitim süreci devam eden ergin çocuk tarafından bizzat açılabilir. Kişiye sıkı sıkıya bağlıdır. Bu dava, ana veya babadan yalnızca birine karşı açılabileceği gibi, her ikisine karşı da açılabilir. Bu dava bakımından herhangi bir süre şartı söz konusu değildir. Ergin çocuk, eğitim süreci sona erinceye kadar bu davayı açabilir. Açılan davada, davalı babanın, davacı ergin çocuğuna nafaka ödemesine karar verilmesi halinde, nafaka davanın açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır.
İşbu davada görevli mahkeme, aile mahkemesidir. Genel yetki kuralı uyarınca yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesidir.
